Güneşin insanı hafiften bunaltmaya başladığı,yazın fragmanı olan ilkbahar mevsiminden hepinizi kocaman selamlıyorum.
Yine zamanın bu hızlı akışına yetişemiyorum. Her şey ne çabuk olup bitiyor anlamıyorum bile.
Daha dün gibi hatırlıyorum kış için yaptığım alışverişi...
Fakat hesapladığımda 4-5 ayın geçtiğini fark ediyorum.
Ama yinede bu kadar uzun bir sürenin, nasıl böyle çabuk geçtiğini anlayamıyorum.
Tek anladığım şey bir mevsimin bitişi.
Evet. Kış dönemini kapatıyoruz.
Kışa veda zamanı artık...
Dondurucu soğuğa, kazaklara, kalın şallara, montlara, hırkalara, eldivenlere, berelere, botlara...
Hepsine veda zamanı. Gardıropları yeniden düzenlemenin tam vakti.
Kalın kazaklar yerini, ince tişörtlere bırakıyor artık. Botlar yerini, yazlık ayakkabılara devrediyor...
İşte anlayacağınız kışa veda başlıyor.
Aslında bana sorarsanız kışa veda etmeye hazır değilim.
En sevdiğim mevsime veda edecek olmak pek hoş değil açıkçası...
Ama ne yalan söyleyeyim, çimenlerin üzerinde uzanmayı, saatlerce oturup dedikodu yapmayı, çekirdek-kola partilerini, sahil kenarında yapılan piknikleri, havanın geç kararmasını, denizin o eşsiz güzelliğini seyretmeyi...
Sanırım çok fazla özledim.
Kış yerini İlkbahara bıraktı artık.
Ağaçlar döktükleri yapraklarına, rengarenk çiçeklerine yeniden kavuşuyor.
Mağaza vitrinleri kıştan kalma o soluk renklere veda edip yazın gelişini kutluyor adeta.
Deniz sezonu da açılır en kısa zamanda.
Kışı çok seviyorum aslında ama bu mevsimi de özlemiyor değilim. En azından bir kısıtlaması olmayan bir mevsim bu. Dışarı çıkmak istediğinde ''hava soğuktur cafe de oturmamız lazım'' zorunluluğu yok en azından.
İlkbahar'da özgürsün. Doğayla iç içesin. Huzur verici bir ortamdasın. Ağaçlardan gelen o ses, kuş cıvıltıları resmen huzuru simgeliyor.
Yaz tamamen gelmesin. Çünkü kavurucu güneşle buluşmaya pek niyetim yok.
Hep bu mevsimde kalmaya razıyım. Güneşin tamamen kendini ifade edemediği, hafif rüzgar esintilerinin olduğu bu mevsim...
İlkbahar...
Sanırım aşığım bu mevsime.
Özellikle bu aylarda yağan yağmurlara...
Hafiften tene dokunan, incecik, üşütmeyen bu yağmura gerçekten aşığım...
Kendini yağmurun verdiği huzura bıraktığın zaman ne dert kalıyor ne de başka bir sorun.
Yani en azından benim için öyle.
Bakalım İlkbahar bize neler getirecek. Önümüzde upuzun bir zaman var.
Upuzun ama çabucak geçen bir zaman. Yaşayarak göreceğiz.
Şimdilik benden bu kadar bir daha ki yayında tekrar görüşmek üzere...
Sizleri seviyorum.
Eski bir yazı.. Bir mevsim geçmiş.. Madem yazının sonunda ucu açık bırakılmış bir cümle kurmuş yazarımız, şimdi soralım bakalım öyleyse;
YanıtlaSileveeet, ilkbahar neler getirdi acaba pek sayın yazarımız?
Yada neler götürdü! Zamanın getirdikleri kadar götürdükleri de olur. Herkesin bildiği bir gerçektir ki; zaman, elle tutulamasada gözle görülemese de hayattaki en bariz gerçektir.
Tecrübe ve Özgüven diyerek özetleyebilirim o günden bu güne kazandıklarımı. Kaybettiğim tek şey sadece "zaman"
Sil