Hayatlarımız ya "iyi ki" lerle ya da "keşke" lerle dolu hep. Bu iki kelime hiçbir zaman düşmez dilimizden.
Gözlerimizi bazen 'iyi ki' lerden, bazen de 'keşke' lerden nemlendirip dururuz.
Bu hep var olan ve daima var olacak bir döngü aslında.
Hayatta ne yaparsak yapalım, nasıl yaşarsak yaşayalım, bir şeyler ters gittiğinde "Ben nerede hata yaptım" düşüncesi oluşuverir hemen. Sonra keşke kelimesi usulca sızar beynimize.
O keşke çok büyük ve çok derin bir pişmanlık denizidir aslında. Boğuluruz bu denizde. Nasıl çıkacağımızı bilmeden boş yere çabalarız. Bazen ne kadar çabalarsak çabalayalım elden bir şey gelmez.
Keşkeler neden mi oluşur?
Hayatta kaçırdığımız fırsatlardan, yaşamayıp bastırdığımız duygulardan, boşa harcadığımız zamandan, geçiştirdiğimiz veya geciktirdiğimiz itiraflardan doğar keşkeler...
Keşkeler iki türlü sızar zihnimize.
Birisi yapıp pişman olduklarımız, diğeri ise hiç yapmadıklarımız...
Belki de yapamadıklarımız.
Acıtır keşkeler...
Bir de telafisi yoksa eğer, daha çok acıtır insanın canını.
Telafisi olmadığında yapamadıklarımızı düşünüp düşünüp, her seferinde içimize gömdüğümüz gizli serzenişlerle yüzleşip dururuz.
Kabuk bağlamayan yara misalidir bazen keşkeler...
İyileştiremeyiz, içimize gömülü olup bize her seferinde acı veren yarayı...
Düşündükçe daha çok acıtırız, kanatırız yara şekline dönüştürdüğümüz keşkeyi...
Keşkelerin telafisi yok belki ama, daha fazla keşke biriktirmemek adına yapılacak şeyler var!
"Yapamamları, edememleri, kim ne derleri" bırakın.
Hayatınızda ki keşkeleri 'iyi ki'lerle iyileştirmeye çalışın. Çünkü keşkelerin tek panzehiri ''iyi ki'lerdir.
Keşkelerden bir nebze de olsa kurtulun ve iyi kilerle süsleyin hayatınızı.
Geriye dönüp baktığınızda zihininizde keşkelerden oluşmuş kara bulutlar yerine, iyi kilerden oluşan sevinç kelebekleri uçuşsun.
Gözlerinizi keşkelerden dolayı değil, 'iyi ki'lerden ötürü nemlendirin.
Üzüntüden değil mutluluktan göz yaşı akıtın.
Hayat bir şeyleri erteleyecek kadar uzun değil. Ne yapmak istiyorsanız yapın, nasıl yaşamak istiyorsanız öyle yaşayın.
Duygularınızı içinize hapsetmeyin, onlara özgürlük tanıyın.
Bu hayatta fırsatınız varken cesaretiniz olsun.
Çünkü bazen cesaretiniz olduğunda fırsatınız olmayabilir.
Unutmayın insanın canını yaşadıkları değil, yaşayamadıkları acıtır.
Yorumlar
Yorum Gönder